Horlama tedavisinde en son varılan nokta olan radyo-frekans dalgalarıyla tedavi hastanemizde yapılmakta olup, ağrısız, sızısız ve en önemlisi kansız yapılan bu yöntemle hasta en kısa zamanda.sağlığına kavuşmaktadır.
Hem Sosyal Sağlığımızı, Hem de Tıbbi Sağlığımızı Bozuyor
Gündüz dikkatsizlik, konsantrasyon bozukluğu, uykuya meyil, iş yaşamında başarısızlık, eşler arasında geçimsizlik, tatil ve iş gezilerinde istenmeyen kişi olmak gibi sosyal problemler olarak karşımıza çıkacağı gibi, tıbbi olarak da uykuda ani ölümler, yüksek tansiyon, kalp-damar hastalıkları, depresyon, akciğer hastalıkları olarak görülmektedir.
Horlamayı azaltmak için kişisel önlemlerin yeterli olmadığı durumlarda bir Kulak Burun Boğaz uzmanına başvurulması gereklidir. Her pozisyonda ciddi şekilde horlayan kişilerle, uykularında en az on saniye süren ve saatte en az yedi defa tekrarlanan apneli hastaların tedavisi zorunludur. Boğaz bölgesindeki anormalliklere bağlı horlama ve uyku apnesi spesifik tedavi gerektiren bir sorun olarak ortaya çıkar.
Horlama Tedavisi ile Kesin Çözüm
Horlama tedavisinde klasik cerrahi yöntemler ve lazerin başarı oranın yüzde 70`lerdedir. Ameliyat sonrası ağrılar ise bazen 1 aydan fazla sürmektedir. Yeni bilimsel çalışmaların sonucunda ulaşılan son nokta olan radyo-frekans dalgalarıyla horlama tedavisi, son derece ağrısız, sızısız ve en önemlisi kansız bir şekilde hastayı sorunundan kurtarmaktadır. Ameliyattan bir saat sonra hasta yemeğini yiyebildiği gibi işinin başına dönebilmektedir.
Hastanemizde de yapılmakta olan radyo-frekans yöntemiyle horlama tedavisinde istenilen bölgede doku hacmini azaltmak için radyofrekans dalgalarının ısıtma özelliğinden faydalanarak , 300 ila 1000 Kbz arasındaki radyofrekans dalgalarının, sinir uçlarına zarar vermeden yumuşak dokuda bir hipertermi (yüksek ısı) meydana getirmesi sağlanır. Düşük güçte, alçak voltajda ve ortalama 75-85 derecede kullanılan radyo-frekans sistemi, yumuşak damak ve küçük dile bağlı horlamalarda kullanılan hızlı, basit ve etkili bir cerrahi metot olarak tanımlanmaktadır.
Ağrısız, sızısız ve kansız, yan etkisi olamayan bu tedavi yöntemi, hastanın en fazla iki saat sonra günlük hayatına dönmesini sağlar. Radyo-frekans dalgalarıyla horlama tedavisi lokal anestezi altında, poliklinik şartlarda 15-20 dakikada gerçekleştirilebilmektedir.