Reflü özellikle bazı besinlerin sık tüketilmesi ile kendisini sıklıkla belli etmektedir. Örneğin yağlı, baharatlı, yağlı gıdalar, alkol, çikolataya da taze sıkılmış meyve suları tüketiminde reflüye dair şikayetler artmaktadır. Boğaza doğru yayılma gösteren sonrasında daha ziyade yemekten sonra oluşan yanma hissi reflünün en sık görülen belirtisi olmaktadır. Midedeki besinlerin ağza doğru gelmesi, yutmada yaşanan güçlük gözlemlenen diğer önemli belirtilerdir. Yutkunma esnasında ağrı, hıçkırık, geğirti, bulantı ve kusma ise daha nadir kendisini göstermektedir. Reflü, yemek borusu, mide ve bağırsak sistemi dışındaki sistemlerde de belirtiler gösterebilmektedir. En sık görülenler ise astım benzeri bulgular, göğüs ağrısı, boğazda ağrı, ses kısılması, kronik öksürük ve dişteki çürümelerdir.
Reflü ülsere sebebiyet verebiliyor
Klasik reflü belirtilerinin hastalığın tanısını kuvvetlendirdiğini dile getiren Uzm. Dr. Çetin Yücesoy, reflüde kesin teşhis için endoskopik inceleme ve akabinde 24 saat süreyle yemek borusuna gelen mide asidinin ölçülmesinin önemli olduğunu belirtiyor. Reflüye bağlı olarak ülser, kanama, yemek borusunda darlık ya da delinme gibi durumlar da gelişebilmektedir.
Reflüde kanser oranı düşüktür
“Reflünün halk arasında kanser oluşumunu tetiklediği düşünülür ve oldukça da korkulur.” diyen Dr. Çetin Yücesoy, “Buna “Barrettözofagus” denilen hücresel bir dönüşüm gerekli zemini hazırlar. Ancak bu durumun sıklığı reflülü hastalarda %3-20 gibi bir oranda değişir. Bu hastalarda kanser ile karşılaşma durumu ise yılda ortalama %0,5 dolayındadır. Yani oldukça düşüktür. Bu sebeple kanser gelişimi çok sık rastlanan bir durum değildir. Ancak elbette ihtimali de göz önünde bulundurulmalıdır.” dedi.
Şikayeti artıran yiyeceklere karşı dikkatli olunmalıdır
Reflü şikayetinde bulunan kimseler genel olarak taze sıkılmış meyve suları, baharatlı yiyecekler, çay, kahve ve gazlı içeceklere karşı hassasiyet gösterirler. Bu tip rahatsız verici gıdaları hastalar çok az almalı ya da tamamen uzak durmalıdır. Ayrıca obezitenin de reflüye sebebiyet verdiği bilinmektedir.
Dar kıyafetler giymemeye çalışın
Reflü hastalığında tedbir ve tedavi yöntemlerine de değinen Dr. Yücesoy şöyle konuştu, “Yaşam stilinde değişiklik daima önerilir. Bununla beraber sıkı ve dar elbiseleri tercih etmemek, yatak başının yükseltilmesi, kilo kontrolü, yemek sonrası 3 saat içinde uyunmaması gibi tavsiyeler veriyoruz. Diyet değişikliğine gitmek önemlidir. Porsiyon hacimlerinde azaltmaya gidilmeli, yağlı yemeklerden uzak durulmalı, çikolata tüketimi de ayrıca azaltılmalıdır. Reflünün tedavisinde en çok asit baskılayıcı ilaçlar kullanılmaktadır. Ayrıca doku koruyucular da kullanılmaktadır. Cerrahi tedavi de şayet hasta uygunsa başarı oranı yüksek bir tedavi yöntemidir.”