Alerjik hastalıkları önlemek için altın değerinde öneriler

Alerjik hastalıkları önlemek için altın değerinde öneriler

Konu alerji olduğunda akla ilk gelen mevsimlerdir. Özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında bu tip hastalıklara sıklıkla karşılaşabilmekteyiz. Bazı risk durumlarından ötürü bu şekilde rahatsızlığa sahip insanlar özellikle sonbahar aylarında evlerinden dışarıya çıkamayacak duruma gelmektedirler. Fakat uygulanacak tedbirler ve bazı tedavi şekilleri sayesinde kişilerin bu sıkıntılı zamanları daha rahat bir şekilde atlatması sağlanabilmektedir. 
Meltem Hastanesi'nden Uzm. Dr. Çetin Yücesoy sonbahar alerjileri ve bu alerjilerden nasıl korunabiliriz konularında bizlere bazı bilgiler sunmaktadır.

Güneş Işınlarından Fazla Miktarda Faydalanmak Gerekir

Yaz aylarından sonbahar aylarına geçişlerde ısı dalgalanmaları büyük bir önem arz etmektedir. Çünkü sonbahar aylarında doğanın kış için değişmesi gibi insanlarda da bedensel değişimler söz konusudur. Bu nedenle insan ile doğa arasında bir uyum süreci baş gösterir. Yaz aylarında dışarıda, açık havada geçirilen zamanlar kış aylarında azalacak ve daha çok kapalı alanlarda zaman geçirilmeye başlanacaktır. Bu nedenle kapalı alanlarda güneş ışığından daha az faydalanılmış olacaktır. Fakat sonbahar aylarında güneşin faydalı etkenlerinden yararlanmak vücut için son derece değerlidir.

Depresyona Neden Olabilmektedir

Sonbahar mevsiminde olunsa da açık alanlarda zaman harcamak hem güneşin yararlı etkenlerinden faydalanmaya hem de mevsimsel olarak görülebilen depresyon etkilerinden sakınmaya yardımcı olmaktadır. Fakat bu mevsimde bazı hormonlar güneşten daha az faydalanıldığı için fazla salgılama yapmaktadırlar. Bu da insanı daha fazla depresif bir duygu haline sokabilir. Fakat bu zamanlarda özellikle solunum yolları alerjisi bulunan hastaların dış etmenlere karşı daha dikkatli olmaları gerekmektedir. 

Alerji Oluşturan Dış Etmenlere Daha Fazla Dikkat Etmek Gerekir

Sonbahar aylarında alerjik reaksiyonların ortaya çıkmasına en çok neden olan alerjenler akarlar ve ev tozlarıdır. Bunun yanı sıra bir diğer etmen de nemdir. Yağmurların fazlalaşıp ağaçlardan düşen yaprakların nemli ortam yaratıp küf mantarları ve sporların üremesine ev sahipliği yapmasıdır. Üreyen bu mantarlar rüzgar sayesinde havada taşınıp küf mantarına karşı alerjisi olan hastaların sıkıntılarını daha da arttırabilmektedir. Bunların yanı sıra bu mevsimde alerjisi olan hastaları etkileyen bir diğer etmen de yabani otlardır. Ağustos ve kasım ayları arasında yabani bitkilerden salınmaya başlayan polenler, küf mantarları, sporlar, ev tozu akarları çevresel etmenler ile bir araya gelerek astım hastalığını ve üst solunum yolu hastalıklarını tetikleyecek pozisyona gelmektedirler. 

Hangi Durumlarda Daha Dikkatli Olmalıyız? 

- Burunda tıkanma 
- Kuru öksürük hali 
- Gözlerde sulanma ve kaşıntı 
- Geniz ya da çok fazla burun akıntısı 
- Boğazda kaşıntı 
- Kronikleşen yorgunluk hali
- Nefeste daralmalar
- Kronikleşen öksürük ya da hapşırık
- Göğüste ıslık şeklinde sesler ve ya hırıltılar
- Göğüs bölgesinin ön tarafından devam eden kaşıntı durumu.

Alerjik Hastalıkların Tedavisinde İlk Yapılması Gereken Uzaklaşmaktır

Sonbahar aylarında havaların soğuması, ısı dalgalanmaları ,çoğalan hava kirliliği ve salgınlar nedeni ile solunum sistemi alerjileri  tetiklenmektedir. Herhangi bir alerjik rahatsızlığı olan hastalar bu dönemlerde kendilerini daha çok sakınmalı, özellikle solunum yolu alerjisi olan hastalar dış faktörlere karşı daha dikkatli olmalıdır. Öncelikle alerjinin nedeni tespit edilmeli, polenlerin çok olduğu zamanlarda pencereler ve kapılar kapalı tutulmalı, polenlerin en çok yoğun olduğu 10 ila 16 saatleri arasında mümkün oldukça dışarıda olunmamalıdır. Dış mekanlardan eve girildiğinde hemen yıkanılmalı, dışarıda giyilen tüm kıyafetler değiştirilmelidir. Polenlerin çok fazla bulunabileceği yerlerde aktivite yapılmamalı mümkün ise dış mekanlara çıkışta koruyucu maske kullanılmalıdır. 

Astım Hastalığı Olanlar Dikkat !

Bu zamanlarda enfeksiyonlar daha fazla dikkati çekmektedir. Havanın ani ısı değişimleri viral ve bakteriyel enfeksiyonların üremesine ortam sağlamaktadır. Bu nedenle astım ve solunum yolu alerjisi olan hastalarda bu dönemlerde daha fazla dikkatli olunması gerekmektedir. Çünkü bu kişiler diğer insanlar göre daha hızlı grip gibi hastalıklara yakalanabilmektedirler. Grip hastalığı ise mevcut alerjik rahatsızlığı tetiklediği için hasta hem grip ile hem de alerji ile aynı anda savaşmak zorunda kalacaktır ve bu yüzden savunma sistemi iyice zayıflayacaktır. Savunma sistemi düştüğünde daha fazla ilaç tüketimine neden olacaktır. Hatta ciddi boyutlara ulaşıp kronikleşip yaşam kayıplarına dahi yol açabilmektedir.

Alerjik Hastalıklardan Korunmak İçin Öneriler

  • Vücut direncini arttırmak için beyaz et, kırmızı et, süt, yumurta, balık gibi protein açısından zengin yiyeceklerin tüketilmesine dikkat edelim.
  • Uzun süre bekletilmiş ve ya dondurulmuş gıdaları tüketmekten sakınmamız gerekir. 
  • Kalsiyum açısından zengin süt, yoğurt gibi yiyecekler ve mevsiminde yetişmiş yapraklı sebzeler tüketilmelidir. 
  • Vücut direncini arttırmak için probiyotik vitamin ve mineraller içeren besin takviyeleri alınabilir. 
  • Uyku düzenine dikkat edilmeli günde en az 6 saat uyumak gerekmektedir. 
  • Gündüzleri elimizden geldiği kadar temiz havadan ve güneş ışınlarından faydalanmak gerekmektedir. 
  • Spor çok önemlidir. Bir haftanın en az beş gününü spor yaparak geçirebilirsiniz. Özellikle alerjisi olan hastalarda yüzme sporu çok faydalı olacaktır. 
  • Özellikle sonbahar aylarında havada ani ısı değişimleri olduğu için kıyafet seçimine çok özen gösterilmelidir. Ne ince ne kalın havanın durumuna göre ısı düzenini sağlayacak en uygun kıyafetler seçilmelidir. 
Güncelleme Tarihi:21/11/2024
Yayınlama Tarihi:26/01/2018
Okunma Sayısı:1830
Soru sor