Çocuğunuzun iştahını artıracak altın öneriler

Çocuğunuzun iştahını artıracak altın öneriler

İştahın artması ya da azalması çeşitli nedenlere bağlıdır. Bu sebeple bir çocukta beslenme sorunu varsa bunu hemen iştahsızlık ile bağdaştırmamak gerekiyor. Gelişim sorunu olmayan çocuklarda iştahsızlık genel olarak bir sorun olarak görülmemekte. İştahsızlık esasen gelişimi yavaş olan çocuklarda mineral ve vitamin eksikliği olarak öne çıkar. İştahsızlığın pek çok fizyolojik sebebi olabilir. Bunlar arasında mide problemleri ya da mineral eksiklikleri sayılabilir. Bununla beraber çocuğun iç dünyasına bağlı olarak yaşadığı bazı psikolojik sorunlar da iştahsızlığı tetikleyebilir.

Besinlere eklemeler yapabilirsiniz

Bebeklikten günlerinden itibaren beslenme konusunda çeşitliliğe önem verilmesinin gerekliliğinin altını çizen Meltem Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Diyetisyen Rabia Gül Kepekçi şunları kaydetti, “Henüz bebek 6 aylıkken besin vermeye başlanmalıdır. Hatta çocuk 1 yaşına geldiğinde almadığı meyve ya da sebze kalmamalıdır. Eğer çocuk bir besini sevmedi ve yemek istemiyorsa o besini değişik şekillerde tatlandırarak verebilirsiniz. Örnek vermek gerekirse bazı çocuklar sade sütü sevmeyebiliyor. Sütün içerisine meyve eklemek bu konuda anneler yardımcı olacaktır. Peynir tüketmek istemeyen çocuklara da yapılacak olan omlet içerisine katılarak peynir yedirmek mümkün olacaktır. Peyniri yine böreğin veya tostun içine koyarak çocuğun daha lezzet alabileceği şekilde hazırlayabilirsiniz. Eğer çocuk peynirin tadını yine de hissediyor ve hoşlanmıyorsa lor peyniri kullanmak yararlı olabilir.” dedi.

Çocuklar iştahını açmak için önemli öneriler

Sebzelerin de değişik formlarda hazırlanabileceğini söyleyen Kepekçi, “Örneğin bir öğünde sebze sulu yemek içinde veriliyorsa diğer bir öğünde etin yanında ekstradan yedirebilir, besinleri çocukların ilgisini çekecek şekilde verebiliriz. Mesela üzerinde çizgi film karakterleri olan bir bardak ile besin verebilirsiniz ki bu çocuğa daha cazip görünecektir. Çocuğun yemeklerden önce çok fazla sıvı kaybına izin verilmemelidir. Bu çocuğun midesini dolduracaktır. Yemekten önce cips, çikolata, meyve suyu ya da su tüketip açlığını bastırmasına izin vermemek gerekiyor. Çocuklar karınları acıktıklarında aperatif şeylere yönelebiliyorlar. Bu konuda hassas olmak gerekiyor.” şeklinde konuştu.

Çocukların ellerine bebe bisküvisinin dahi verilmemesi gerektiğini söyleyen Kepekçi sadece karbonhidrat alan çocuklara bebe bisküvisi ve ekmek verilmesi gerektiğinin de altını çiziyor. Ev içinde cips, bisküvi, çikolata gibi ürünler olmamalıdır. Evde bunların muhafaza edildiği dolaplara kuru incir, badem, ceviz, kuru kayısı, kuru üzüm gibi yararlı besinler konulmalıdır. İlk gördüklerinde her ne kadar çocuklar buna tepki gösterecek olsalar da sonradan alışacaklardır.

Beslenmede uygun sınırlar koymak önemli

Çocukların iştahı artırılacak şekilde beslenmesine önem verilmelidir. Çocuk sürekli beslenirse açlık-tokluk hissini algılaması da zorlaşacaktır. Bu nedenle 3-4 saatlik periyotlarla ara öğünler dahil edilmeli ve buna göre bir program çizilmelidir.

Öğünlerin ev halkının yemek saati ile de uyumlu olması gerektiğini belirten Diyetisyen Rabia Gül Kepekçi “Bu konuda model olmak, bebek ve çocukların beslenmesi açısından önem teşkil eder. Yemek yeme süresi kısıtlanmalıdır. Ayrıca yemek saatini 30-35 dakikadan daha uzun tutmamak gerekiyor.” şeklinde konuştu. Yemek konusunda ısrarcı olmamak gerektiğini de söyleyen Kepekçi yiyeceklerin ödül olarak kullanılmasının faydalı olacağını çocuğun yemeği kendi kendisinin yemesinin desteklenmesinin gerektiğini dile getirdi.

Güncelleme Tarihi:03/05/2024
Yayınlama Tarihi:19/04/2018
Okunma Sayısı:1247
Soru sor