Alerjik rinitte yani halk arasındaki adıyla bahar alerjisinin en önemli nedenlerinden birisi polenlerdir diyen Uzm. Dr. Çetin Yücesoy şöyle devam etti,  “Aslında temelde baktığımızda polenler sadece bahara özel değil, her daim yayılmaktadır. Fakat bahar aylarında hava kuru ve rüzgarlıdır. Bununla beraber insanlar daha çok dışarıda zaman geçirmektedirler. Bu da rahatsızlığın insanlarda daha sık görülmesine neden olur.” dedi. 

Gözlerde kızarma, kaşınma ve sulanma…

Gözlerde sulanma, kızarıklık, kaşıntı ve akma varsa, bununla beraber burunda tıkanıklık akıntı, geniz akıntısı, hapşırma göz çevresinde koyulaşma bahar alerjisinin belirtileri arasında sayılabilir. Enfeksiyon nedeniyle oluşan soğuk algınlığı belirtileri ile bahar alerjisi karıştırılabiliyor. Bu belirtiler sıklıkla kendini tekrar ediyor ve bahar aylarında açık havalarda şikayetler artıyorsa bahar alerjisinin habercisidir.

Bu rahatsızlıkta genetik eğilimin en önemli faktör olduğunu belirten Uzm. Dr. Yücesoy, “Eğer ebeveynlerden birinde alerjik rinit varsa, çocukta bahar alerjisi gelişme riskini yüzde 30 artırır. Eğer ebeveynlerin her ikisinde de bu durum varsa oran yüzde 60’a kadar çıkar. Alerjiye eğilimi olan kişilerde ise bahar alerjisi görülme riski çok fazladır. Örnek vermek gerekirse bir kişide bağırsak alerjisi varsa, kişinin polene olan alerjisinin olması normal bir kişiye göre çok daha fazla olacaktır. Aynı şekilde astımı mevcut olan birinin bahar alerjisine kapılma riski alerjisi hiç olmayan birine göre fazla olacaktır.” dedi.

Çevresel faktörlerle de ortaya çıkabilir

Çevresel faktörlerin etkisiyle de genetiği yatkın olanlarda bu rahatsızlığın görülebildiğini söyleyen Uzm. Dr. Çetin Yücesoy alerjenlere maruz kalarak direnç kazanma gibi bir durumun olmayacağını dile getirdi. Tam tersi bu durum alerji riskini iki katına çıkartmaktadır. Ortada bir genetik yatkınlık varsa, süreli bir biçimde alerjenlere de maruz kalınıyorsa bahar alerjisi yani alerjik rinit gelişimi hızlanabilir.

Bağışıklık sistemini güçlü tutmak önemli

Bağışıklık sistemini güçlü tutmanın alerjiyi engellemek için önemli olduğunu belirten Dr. Yücesoy şöyle devam etti, “Dengeli beslenme bağışıklık sistemini güçlü tutmanın anahtarıdır. Sağlıklı koşullarda üretilmiş olan besinlerin dengeli bir şekilde tüketilmesi gerekiyor. Protein, karbonhidrat gibi tek tip besin grubu diyetlerine yönelmemek gerekiyor. Bağışıklı sistemini sebze ve meyveler içerdikleri doğal vitaminler nedeniyle güçlendirirler. Kefir, lifli besinler, ev yoğurdu gibi probiyotikler mide-bağırsağın sağlıklı işlemesi açısından önemlidir.” dedi.

Bahar alerjisinden korunmak için

Alerjiden kurtulmak için öncelikle hangi alerjenin buna neden olduğunun saptanması gerektiğini belirten Dr. Yücesoy, kolay bir şekilde uygulanan kan ya da deri testleri ile neye alerji olunduğunun belirlenebildiğini dile getirdi. Deride yapılacak testte cilde alerjenler uygulanır. Cilt de bu alerjenlerden hangisine karşı tepkili olduğunu gösterir. Kan testi de alerjik rinit tanısı için uygundur. Doktor muayenesi akabinde mukozalar incelenecektir.

Tedavi yöntemleri

Uzm. Dr. Çetin Yücesoy bahar alerjisinin tedavisinde alerji önleyici ilaçların alınabileceğini söyledi. Burundan sıkılan spreyler ya da ağızdan alınan tabletler ile tedavi sağlanabiliyor. Fakat en temel tedavi için alerjenden uzak durulması gerektiğinin altını çiziyor. Polen mevsiminde boya kokusu, sigara dumanı, toz gibi şeylerden uzak durmak bahar alerjisi olan kişinin şikayetlerini aza indirir. Ayrıca şayet uygun görülürse aşı tedavisi de bir seçenek olabilmektedir.